El Ayak Hastalığı ve Bit

Sevgili Ailelerimiz;

Okul döneminin açılması, çocuklarımızın sosyal hayatın içine adapte olmaya başlaması sebebiyle okul çağı çocuklarımızın arasında hastalığa sebebiyet veren durumların yaygınlaşması baş göstermiştir.

 

Kış aylarının yeterince sert geçmemesi soğuktan etkilenen mikroorganizmaların yayılımını arttırmış, aynı zamanda sosyal çevrenin hijyen tedbirlerine yönelik ihmalleri bu yayılımın sonuçlarını ciddileştirmiştir.

 

Özellikle okul öncesi dönemi çocuklarının daha sık rastladığı ve duyduğu hastalık olan;

 

 

EL-AYAK HASTALIĞI;

Çoğunlukla 5 yaş ve altı çocuklarda görülen,

 

Nadiren yetişkinlerde de rastlanabilen,

 

Ateş, elde ayakta döküntü şeklinde kendini gösteren,

 

Enterovirüs (poliovirüs, coxacki virüs, echo virüs) ailesinin neden olduğu bir hastalıktır.

 

Semptomları; sıklıkla ateş, iştahsızlık, sıtma benzeri belirtiler, boğaz ağrısı ile başlar.

 

Ateş başladıktan 2-3 gün sonra, ağızda herpanjina adı verilen ağrılı, su dolu döküntüler meydana gelir.

 

Küçük kırmızı lekeler olarak başlayan lezyonlar derinleşir.

 

Deri döküntüsü 1-2 gün sonra gelişir.

 

Ayak tabanı ve elde meydana gelen düz kırmızı noktalar halinde başlar, daha sonra su toplar.

 

Nadiren döküntüler dizlerde, dirseklerde, kalçada veya genital bölgede olabilir.

 

Özellikle bebeklerde ağızdaki yaralar nedeni ile yutma güçlüğü ve dolayısı ile dehidratasyon (yoğun sıvı kaybı) olabilir.

 

Hastalık çok nadiren de olsa aseptik menenjit (bakteri enfeksiyonu ispat edilmeyen) veya ensefalit (beyin iltihabı) gibi komplikasyonlara neden olabilir.

 

El-Ayak-Ağız Hastalığı insandan insana direk temas ile bulaşan viral (Virüslerin çeşitli tipleri tarafından oluşturulan ve bulaşıcı) bir hastalıktır.

 

Hastalığa neden olan virüsler burun ve boğaz bölgesine yerleşir ayrıca gaitada ve döküntülerin içindeki sıvılarda bulunurlar. Bu sebeple feka-oral (dışkı ürünlerinden ağıza) yolla ve lezyonlara direk temas ile insandan insana bulaşabilirler.

 

Hastalar hastalığın ilk haftasında oldukça bulaştırıcıdır. Hastalığın semptomları düzeldikten sonrada bir süre taşıyıcı kalırlar. Bu nedenle hastalık çok bulaşıcıdır ve hastaların hastalık tamamen düzelene kadar izole edilmelerinde yarar vardır. (okula giden çocuğun evde dinlenmesi)

 

 

Tedavi

Hastalıktan korunmak için aşı yoktur. Bu nedenle, hasta ile temastan kaçınmak ve bazı temel temizlik kurallarına dikkat ederek hastalıktan korunmak gerekir.

 

El temizliğine dikkat etmek, özellikle tuvalet kullanımı sonrası veya bez değiştirdikten sonra mutlaka el yıkamak.

 

Oyuncaklarda dahil olmak üzere çocukların kullandığı tüm malzemelerin yüzey temizliğini ve dezenfeksiyonunu doğru yapmak. ( ilk olarak sabunla temizleyip daha sonra bir tatlı kaşığı çamaşır suyu ile hazırlanmış 4 bardak su ile temizlemek)

 

Hastalarla yakın temastan (öpüşme, sarılma gibi…) ve ortak tabak bardak kullanımından kaçınmak.

 

Spesifik bir tedavisi olmayan hastalıkta semptomları(belirtileri) hafifletmek için bazı önlemler alınabilir;

 

Ateş düşürücü ve ağrı kesici kullanılabilir. · Ağız yaralarına karşı ağrı kesici solüsyonlar kullanılabilir. (Doktor önerisi dahilinde)

 

Tıbbi bilgilerimizi daha detaylı irdeledikten sonra buradan çıkarmamız gereken ivedilikli öneriler şunlardır;

 

Çocuk elbette virüs,mantar,bakteri,parazit gibi mikroplarla karşılaşacaktır.Aşırı sterilizasyonun çocukta bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde negatif etkisi olduğu gibi vücudun direnç geliştirme tölerasını da etkileyecektir.

 

Ancak çocuklarımızın ciddi el yıkama aşamalarını uygulanması, enfekte olmuş çocukların evde tamamen iyileşene kadar dinlenmesi, vücuttaki döküntülere çevreden gelen ‘’sosyal doktoralara ‘’ göre çare aranmaması ve çocuğumuzun dışarıdaki ortamlarda el temizliğine olan takibinin devam etmesi bu hastalığa yakalanma riskimizi azaltacaktır.

 

 

Ve gelelim okullardaki en belalı dostumuza BİT !

3000 kanatsız böcek türünün bir üyesi sevgili dış parazitimiz olan bit, insan bedeni dışında başka hiçbir yerde yaşamlarını sürdüremezler diğer bir deyişle bu bitler evcil hayvanlarınızdan size bulaşamaz.

 

6 bacağa sahiplerdir işte bu sayede kendilerini saça yapıştıra bilirler. Kafa derisinin yakınlarında yaşarlar ve yumurtalarını oraya yerleştirirler.  Saç bitleri kafa derisinin kanı ile beslenirler bu yüzden insan saçından uzaklaştırıldıkları anda ölürler. Bu bit türü çoğunluk olarak 3-14 yaş arası çocuklarda görünür. ( alt mesajı aldınız değil mi :) )

 

Genel belirtisi Başımızda bir şeyin emeklediğini his etmemiz, kafa derisinin kaşınması ve kafa derisinde kırmızı şişliklerdir. Bu bitlerin rengi beyaz, kahve ya da koyu gri olabilir siyah saçlı kişilerde çok rahatlıkla fark edilebilir. Çoğu çocuklarda, saç bitleri bir belirti göstermez bu nedenle kafa derisine yerleştiklerinden haftalar veya aylar sonra fark edilirler bu yüzden ince dişli taraklar ile banyodan sonra çocuklarımızın saçlarını kontrol etmekte fayda var.

 

 

Saç bitleri için nasıl önlemler alabiliriz?

Çocuklara belirli eşyalarını herkes ile paylaşmamaları gerektiğini öğretin. Saç bitleri çoğunluk ile çocuklarda ortaya çıkar ve genellik ile okuldayken bulaşır. Peki, hangi eşyaları paylaşmak doğru değildir:

 

Şapkalar,

 

Saç bantları,

 

Saç aksesuarları,

 

Yastıklar,

 

Taraklar,

 

Ve saçlara ilgili olan tüm diğer eşyaları başkaları ile paylaşmalarına izin vermeyin.

 

Eğer etrafınızda saçlarının bitlendiğini duyduğunuz biri var ise onunla yakın temas etmemeye özen gösterin.

 

Herhangi bir saç bakım ürünlerinizi sık sık sıcak su, izopropil alkol veya ilaçlı şampuanda bekletin bu sayede saç bitlerine yakalanma ihtimalinizi düşürürsünüz.

 

Sirke: Uygulaması çok kolay ve saç bitlerini yok etmek için çok etkili bir yöntemdir. Sirkenin içerisinde bulunan yüksek miktardaki asetik asit saç bitlerini yok etmekte bire birdir ayrıca kafa derinizde bulunan ölü bit yavrularını da temizlemekte yardımcı olur.

 

 

Peki çocuğum bitlendi… Nasıl yaklaşmalıyım?

Çocuğumuz her çocuğun başına gelebilecek şekilde bitlendiyse evhama kapılmadan en yakın eczaneden bit ve sirke için şampuan alın.

 

Çocuğunuzun saçlarını incelerken onu çok fazla sarsmadan, korkutmadan, ‘’ sen kirli bir çocuksun ‘’ ‘’ elin yağlı iken saçına götürdüğünden bak böcekler kafana gelmiş’’ ‘’ ıyyy kafanda böcekler var ‘’ gibi cümleler kullanmadan saçlarını kontrol edin.

 

Saçlarımızı korumak adına çocuğumuzu rutin banyosunda bit şampuanıyla yıkayın.

 

Kontrollerinizi düzenli yapın ve mutlaka okul çağı çocuğunun saçını periyodik aralıklarla koruyucu şampuanlarla yıkayın.

 

Başka çocuklarda bit olduğunu duyduğunuzda çocuğunuzu ortamdan izole ederken diğer çocuğun hissedeceği şekildi negatif tutumlar sergilememeye dikkat edin.

 

Bit ve sirkenin çocuğa geçmesi oldukça normal bir durumdur, bunu yaşamanız durumunda çözümsüz bir durum olmadığını unutmayın. Okulunuzdan gelen rutin uyarılar ve önlem çalışmaları çocuğunuzun sağlığı içindir.

 

Sağlık ve Sevgi ile
İpekböceği Ailesi

 

 

GERİ